30 Haziran 2010 Çarşamba

Sığla Ağaçlarından Çıktım Yola...

Gidesim var...

Ağaçların bol olduğu yerlere... Orman olsun, göl olsun, sazlıklar olsun... Güneş ışığı aralardan süzülsün, seyredeyim istiyorum.

Çok fena gidesim var.

Yerlerden mantar toplayasım, ot toplayasım, yabani meyveler bulasım var. Durgun sulara gireyim, ormanın içinde otları elimle çekerek yürüyeyim, sincapların peşine düşeyim istiyorum. Hayat bir Ayşegül Yaz Tatilinde kitabı tadında olsun.

Tarhana yapayım, salça yapayım, meyve kurutayım, ocağın üzerinde balla sütlaç, sacın üzerinde değirmenden yeni alınmış unla hamur yapayım. Taptaze domates, hıyar ve acı sivri biberleri evde sıkılmış zeytinyağı ile bulayayım, taze nane katıp sofraya koyayım diyorum. İçim bunu diyor, duramıyorum...

Evlerin birbirine mesafeli olduğu, herkesin keyfince bir bahçesi olduğu, kapıların hep açık, ocakların hep yanık olduğu, yağmur suyunu biriktirip çiçek sulayacağım, folluktan taze yumurta alacağım, peynirimi, tereyağımı da kendim yapacağım bir yerde olayım, çamaşırlar güneşte kurusun, tüm çarşaflar boyasız keten olsun, kilimler dokunsun, tahtalar oyulsun istiyorum...

Çok fena gitmek istiyorum, doğaya karışmak istiyorum, ait olduğum yere gitmek istiyorum...

Dün İz televizyon kanalında seyrettiğim Köyceğiz'li çifti gördükten sonra artık iyice aydım. Gideyim, sığla yağı çıkarayım, kalanlarından günlük yapayım, mutluluğu dışarıda değil, içimde bulayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder