30 Ağustos 2010 Pazartesi

Anlama Zamanı!

Değişim dönüşüm zamanlarındayız. Hepimizin yaşamında, en yüksek hayrımıza hizmet etmeyen ilişkiler, olaylar açığa çıkıyor, temizlenmek, dönüştürülmek üzere önümüze sürülüyor. Bu temizlik süreci; gerekli, zevkli ve mutluluk verici olduğu kadar acı verici, zorlayıcı ve yaralayıcı olabiliyor. Bu zorlayıcılık bazen insana pes etme duygusunu verse de yaşadıklarımızı gözlemlemek, sevgiyle içinden geçmek, kabul etmek ve dönüştürmek en güzeli ve hatta tek seçenek gibi görünüyor. Artık en yüksek hayrımıza hizmet etmeyen, kendi kendimize dahi yalan söylediğimiz, acı bilincimizi beslemekten öteye gitmeyen ilişkilerimizi göz ardı etmek, üzerini kapatmak, yaşamımızdaki negatif durumları öteleye öteleye kendimizi (bize çok zevk veren ve herkese büyük bir zevkle anlattığımız) mağdur durumuna koymamız gibi bir lüksümüz yok. Bunu yapmaya çabaladığımızda daha da acı veren durumlar ortaya çıkacak ve bizi hareket etmeye, yapmamız gerekeni yapmaya zorlayacak.

Artık Çalışma Zamanı!

Bütün bu süreci üst benliğimiz, yaradılışımızın tanrısal yanı bizi hep ileri, ışığa doğru yürümeye zorlayan, yolu aydınlatan tarafı ile yapıyoruz. Tanrı diyelim, yüksek bilinç, ne dersek diyelim; o hep bizim en yüksek hayrımıza olanı bize göstermekte. Bu çılgınlığın durmasını istiyorsak bir durmalı ve kendimize “ben kimim, neden buradayım?” diye sormalı ve kalbimizin sesini dinlemeliyiz.

İyi haber ise; kaldıramayacağımız bir yük bize asla verilmez. “Her dağa kaldırabileceği kadar kar” durumu yani. Bu farkındalık sürecinden kolayca ve hızlıca geçebilmek için gerekli olan tüm bilgi, bütün araçlar bizde, tam da içimizde. Sadece nasıl yapıldığını unuttuk. Artık korku temelli bir egodan ibaret olmadığımız hatırlama zamanı geldi. Biz tanrının sevgi dolu çocuklarıyız ve şu anda görebildiğimiz çok çok ötesinde bir güç ile doluyuz.

HAYDİ!

(Patricia Diane Cota-Robles'dan esinlenilerek yazılmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder