8 Kasım 2011 Salı

Duyguları Serbest Bırakmak

11.11.11'e yaklaşıyoruz ve özümüzle bir olmak için önümüzde büyük bir fırsat var. O yüzden bu dönemde olabildiğince merkezlenmiş, anda farkında kalmak, olaylara, durumlara ve insanlara Tanrı bilinci ile yaklaşmak bu büyük fırsattan yararlanmamıza da büyük katkı yapacaktır diye hissediyorum. Bu yüzden aşağıdaki çok basit ama etkili çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim. Sizi çok şaşırtacağına eminim. Facebook'ta bir arkadaşımız paylaşmış; sayfasının adı "Sonsuz Şifa". O da bir yerden alıntı olarak aldığından kaynağını bulamadım ne yazık ki ama kesinlikle denemeye değer:

-------

Bu yazıda duygularımızı nasıl serbest bırakacağımızla ilgili bir teknikten bahsedeceğim.

Türkiye de pek fazla kişi tarafından bilinmeyen bu basit teknik gerçekten çok etkilidir.

Tekniğin adı Sedona Method ve bu tekniğin kitabı, Ganj Kitap tarafından da Türkçe'ye çevrilmiş durumda.

Bu tekniğin temeli, Özbenlik olarak adlandırabileceğimiz "Gözlemcinin", duygulardan ayrışmasıdır.

Yani Özne olan Gözlemci, Nesne olan Duygulardan ayrışmakta ve bu ayrışma sonucunda duygu otomatik olarak dönüşmektedir.

Buna bir örnek vermek gerekirse,

Gözlemci olan Şuurumuzu, elimiz olarak düşünelim ve duyguları da bir kalem gibi düşünelim.

Elimize bu kalemi alıp sımsıkı tutmak, duygularımızla özdeşleşmenin sembolü olsun.

Duygularımızla böyle bir özdeşleşme gerçekleştirdiğimiz anda, biz tamamen duygu haline geliriz ve bu durumdayken çözüm üretemeyiz ve kısır bir döngü içine gireriz. Oysa duygu ve özbenliğin ayrı olduğunu farkettiğimiz anda, örneğimizden misalle; elimiz açılır ve kalem yere düşer. Özdeşleşme kırılır.

Bu bildiğiniz gibi meditasyon denilen çalışmanın yapmak istediği şeydir. Buna tasavvuf çalışmalarında da Murakabe ismini vermişlerdir.

Sedona Method denilen bu çalışma, bu öğretilerin içeriklerini boşaltıp sadece tekniği geride bırakmıştır. Böylece olayı basitleştirip herkesin kullanabileceği bir şekle sokmuştur.

1- Rahatsız olduğunuz bir durumu hayal edin, bu duygunun ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Örnek olarak "kıskançlık" duygusunu ele alalım.

Sevgilinize birisinin ilgi gösterdiğini hayal ettiğinizde kıskançlık duygusu ortaya çıkacaktır.

Duygu ortaya çıktığında bunu vücudunuzun neresinde hissettiğinize dikkat edin.


2- Duyguya dikkat ettikten sonra kendize arka arkaya şu soruları sorun ve bir kaç saniye bekleyip her sorduğunuz soruya "evet" ya da "hayır" şeklinde cevap verin:

a) Kıskançlık duygusunu gitmesi için bırakabilir miyim?

b) Buna istekli miyim?

c) Bu duyguyu "Ne Zaman" bırakabilirim?

Bu sorulara "evet" ya da "hayır" diye cevap vermeniz sonucu değiştirmeyecektir.

Bunlar kişinin duyguyu farketmesini sağlamak için hazırlanmış tuzak sorulardır.

Siz bu soruları sormaya başladığınızda ister istemez duygu ile gözlemci (yani siz) arasında bir ayrışma meydana gelir ve duygu çözülmeye başlar.

En son sorulan "Ne zaman?" sorusu da bunu ancak "Şimdi" yapabileceğinize işaret eder.

Bu 3 soruyu belirlediğiniz bir duygu için arka arkaya 9 tur tekrar edin ve sonra duyguyu tekrar kontrol edin. İlk baştaki yoğunluğa sahip olmadığını ve hatta tamamen kaybolduğunu görebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder