19 Kasım 2011 Cumartesi

Gezegen Hizalanmaları ve Bedensel Değişimlere Etkileri

Bugün itibarı ile dünyanın içinde bulunduğu üçüncü boyut seviyesi kainatın görüş açısında bulunmamaktadır. Çünkü enerjisel ve maddesel seviyede realitede olan, bilinç mesafesi olarak kat ettiğimiz yeni dünyadır. Kainatın içindeki tüm seviyeler insanın bilinç mesafesindedir. Her şey bulunduğumuz yerdedir. Huzur da bilincimizde saklıdır, karmaşa da. Ne içerisine gireceğinize seçim yaparsınız. Özgür iradenizle. Huzur yüksek bilinçte mevcuttur, tersi düşük bilinçte. Üçüncü boyutsal realite algısı egonun ilüzyonu ile alakalıdır. Dünyaya baktığınızda gördüklerinizin, şahitlik ettiklerinizin tamamı batışın çırpınışlarıdır. Neyin batışı? Cehaletin. Mantık hesabının. Zihin oyunlarının.

Kainatın bakış açısından en düşük realite seviyesi üçüncü boyuttur. Neden mi? Maddenin tezahüründe mevcut olmayan zihin programını çalıştırdığı için. Zihin tamamen sol beynin egoya tutunması ile çalışır. Gördüğüne inanır, göremediğini yok sayar. Maddeyi tanır, manadan uzak durur. Madde ile ilişkisi sahip olma hırsı ile beden bulur. Sınırı yoktur, kafasına koyduğunu gerçekleştirme yolunda. Bu uğurda, yaradılışında işlenmiş bulunan ahlaki değerleri yok sayabilir. İnsan olmanın temelinde bulunan ayırt etme yeteneğini kaybedebilir. Maddenin aşağısına çekilip, bilincin, idrak etme yeteneğinin bahşedilmediği anti-maddeye dahil olabilir. Bu boyutsal seviyede sadece enerjisel titreşim mevcuttur. Karanlık maddenin teması ile karanlığı tek gerçeklik olarak yansıtır.

Siz neye dahil olmak istersiniz? Lütfen, özünüzden, kalbinizden, vicdanınızdan, kendinizi tanıttığınız isminizden, utanmayacağınız bir seçim yapın. Varoluş sebebinizin ne olduğunu bilerek seçim yapın. Dünyaya maddenizi dolaştırmaya gelmediniz. Gezmeye, tozmaya eğlenmeye, kök çarkınızı tatmine gelmediniz. Acı çekmeye de gelmediniz. Başınıza gelenleri doğru okumaya ve yanlışları tekrarlamamaya geldiniz. Ders almaya. Öğrenmeye. Doğruyu bulmaya. Deneyimleyerek, saadet yolunu bulmaya.

Yaşamınızı her türlü gözden geçirin şimdi. Kalbinizi yoran, zorlayan, üzen ne varsa kelimeler olarak dilinizden dışarı çıkarın. Söylenmedik kelamınız kalmasın. Vicdan muhasebesi bırakmayın. İlgili kişilere iletin. İfade edin. Ağlayın, af dileyin. Lütfen ertelemeyin, kalbinizin üzerindeki siyah perdeyi sağ elinizle kavrayıp yırtın atın. Özünüzdeki altın ışığı ortaya çıkarın. Öz varlığınızda mevcut olanlara sahip çıkın. Bunu ne ölçüde başarabilirseniz, şu andaki göksel yayınları alma gücündesinizdir. 19.11.2011 itibari ile içinde bulunduğumuz güneş sistemi, üçüncü boyutu sona erdirip, yeni insan ve dünyasının programını çalıştıracaktır.

Kainatın algıladığı tek dünya vardır şu anda. Enerjisel ve idrak seviyesinde içine nüfuz ettiğimiz dördüncü boyutsal realite. Sonsuzluğa açılan kapı. İlahi insan olmanın maddesel tezahürü. Üçüncü boyutsal maarifin son buluşu. Uyanış. Özle birleşme. Hatırlama. ‘ O’ndan ayrı olmadığının idraki. Emaneten aldığın beden yapısının teslimi. Yeni bedenini giyinme hali. Ölmeden var olma. Yenilenme.

Gezegen haritasını okuyalım mı birlikte? Muamma zannettiğiniz gezegen dizilimlerinin dilini çözelim mi? Güneşi baş aktör olarak görelim. Yönetici yıldız. Kaynağın ateşini taşıyıcı. Kainatı okuyabilen. Bilgiyi mevcut gezegenlere aktaran. İlk irtibatı Dünya olsun. Ve şöyle desin ‘Dişil enerjinin kainata bağlanması ile yeni dünyanın ve insanın foton kuşağına bağlanması sağlandı. Eril yapıyı uyandırmaya çalışıyor. Onu yanında görmek istiyor. ‘BİR’ den ikiye bölünme kendinin tamamlanması demek çünkü. Kadın ve erkek ‘O’nun zuhur etmiş halidir. Birbirinde ‘O’nu görürler. Biri diğerinden üstün değildir. İkisi de Aşk Ateşinin maddeye bürünmesidir. Kainatta bundan başka madde mevcudiyeti yoktur. Enerjisel karşıtlık ‘BİR’ yapısının rezonansıdır. Çekim gücüdür. Çekim gücünü kuran kalp idrakidir. Eşruh yapısı budur.’

Biri olmadan diğeri var edilemez. Kainatın tüm sistemlerinde aynı kural geçerlidir. Eril ve dişilin karşılıklı doğru çalışması sistemleri birleşik enerjiler alanına bağlar. Maddesel yapılarını çözmelerini engeller. Dünyada da bu program devrede oldu. Eril ve dişil olarak bir kadın bir erkek, birbirinden habersiz birbirine yürüdüler. Mana yolunda. Kalplerinde ‘O’nun sesini duyarak.

Madde seviyesindeki buluşmaları gezegenlerin hizalanmalarına bağlandı. Venüs, kadını kök çarkında uyandırdı. Eşruhunu gözlerinden tanısın diye. Aşka olan özlemini onunla sona erdirsin diye. Muhabbet denizinde birbirinin içine aksınlar diye. Kelamları Yaradan’a şükran dili olsun diye.

19.11.2011-21.11.2011 arasında Neptün, Satürn ve Ay yeni kadın ve erkeğin, içinde bulunduğumuz realitede buluşmalarına programlandı. DNA seviyesindeki yeni kodlamaları aktive etme görevindeler. Maddesel geçişe hazırlanmak üzere.

Yeni bedenle alakalı olarak bilmeniz gerekenler şunlardır: Kalbinize uymayan ortamlardan uzak durun. Kendinizi mutlu hissetmediğiniz ilişkilerinizi bitirin. Kırmadan, dökmeden. Hayat yolunuzun bundan sonrasını kalp sesinizle algılamaya çalışın. Sakın korkmayın. Korktuğunuz ne ise onunla mutlaka karşılaşacağınızı unutmayın. Yol yakınken, egonuzun her türlü ilüzyonundan sıyrılın. Gezegenlerin hücresel seviyedeki yayınlarını başka türlü bedeninize geçiremezsiniz. Yenilenemezsiniz. Üçüncü boyutsal madde çözülümüne dahil edilirsiniz. Seçim sizin.

Yukarıda yazdığım her seviyenin içinden geçtim. Değişim değil zor olan. Değişimi reddetme.

Kendimi sıfırladım. Egomu boşalttıkça huzura yürüdüm. Tamlanmanın, bütünlenmenin, içsel ve dışsal dengenin idrakine vardım. Okuduğunuz kitapları bir tarafa bırakın. Öğretmen sandığınız insanları bir tarafa bırakın. Bildiğiniz fizik, kimya, matematik geçerli değil artık. Madde ötesinin bilimine ulaşmaya çalışın. Özünüzde tüm sorularınızın cevaplarını bulacağınızı bilin. Öz sesinizle tanışın. Varoluş hikayenizi anlatsın size. Birlikte yürüdüğümüz yolun. Aynı yolun yolcusu değil miyiz sonuçta? Doğru yolu bulmaya çalışan. Emin olun ki, hepimiz için doğru aynı doğru. Ayrı yollarda gibi yürüsek de, çıkacağımız aynı yerdir. Bilinç mertebesi. Eğrinin doğruyu bulduğu yer.

Çıkmaz sokaklara sapmayın. Arka sokaklarda dolaşmayın. Kalbinizin ışık yolunu izleyin. Hepimizin kalbi aynı yolu gösterecektir. Başka gidilecek yer yok çünkü. Ne burada, ne de maddenin ötesinde. Varacağımız yer ‘O’nun önünde diz çökeceğimiz yer olacaktır. Burada boynunuz eğik olmasın. Burada utancınızla yüzleşmeniz gerekmesin. Burada sorulacak olan soruları gülümseyen bir yüzle, vicdanınızın rahatlığı ile cevaplayın.

Önümüzdeki 3 günde Merkür, Jüpiter ve Mars gezegenleri, yeni bedeni giyinme ile ilgili olarak tepe çarkınızdan kalbinize akan manyetik dalgalar yollayacaklar. Duru görü ve duru işiti ile ilgili engelleyici perdelerinizi kaldırmaya yardımcı olacaklar. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durun. Ağır yiyeceklerden de. Sevdiğiniz insanlarla bir arada olmaya çalışın.

Rüyalarınızı dikkate alın. Haberciler gelebilir. Size bir mektup iletebilirler. Doğru zamanda doğru yerde olmanızla bağlantılı olarak. Sakın randevuyu kaçırmayın. Buluşma noktasında eşruhunuzla karşılaşabilirsiniz. Yeni dünyanın içine elele birlikte yürüyebilirsiniz. Kadın maddesel seviyede erkekle tamlanır, erkek de kadınla. Allah’ın kelamıdır bu. İkisini bir arada görmek ister. Birbirinin suretinde ‘O’nu selamlasınlar diye.

Filiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder