16 Aralık 2011 Cuma

Foton Kuşağı Etkisi

Foton, kütlesi olmayan ancak enerjisi ve momentumu olan parçacık özelliği göstererek dalgasal olarak yayılan kuantum ışığıdır. Buradan hareketle Foton kuşağı yüksek frekansta ve buna bağlı olarak çok yüksek enerjide fotonlardan oluşan bir kemer biçiminde ışık kümesidir denebilir. Gökyüzüne baktığımızda sadece gözümüzün gördüğü binlerce yıldız ve göremediğimiz milyonlarca hatta milyarlarca yıldız vardır. Hepimiz yıldızların ışık ve ısı saçtığını, çok yüksek enerjilere sahip olduğunu hatta güneşten bile fazla enerjide ve büyüklükte yıldızlar olduğunu biliyoruz. İşte Foton kuşağı da böyle bir yıldız kümesinin dünyaya yaklaşması olayıdır.

Foton kuşağı ilk defa Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden ve adını veren ingiliz bilim adamı ve astronom Edmund Halley tarafından bulunmuştur. Halley, 6 yıldızdan oluşan bu kuşağın Güneş yörüngesinde belli bir hareket sisteminde döndüğünü ve yaklaşık 3 bin yıl gibi bir süreçte dünyaya en yakın konuma geldiğini makalelerinde anlatmıştır. Günümüzde bu olay sonucunda insanda ve dünyada oluşabilecek değişiklikler hakkında birçok araştırma ve rivayet bulunmaktadır. Bu söylemlere göre dünya bir aydınlama sürecine girecek ve insanoğlu üçüncü boyuttan beşinci boyuta geçiş yapacaktır. Foton kuşağının dünya çekim alanına yaklaşmasıyla birlikte insanlıkta ve dünyada oluşacak fiziksel ve ruhsal değişimler birçok tezde şu şekilde açıklanmaktadır.

Birinci Gün: 21 Aralık 2012 olarak öngörülen bugün de yüksek enerji ve manyetik alanla birlikte hiç bir elektrik, elektronik ve manyetik alet çalışmayacak. Bitkiler, hayvanlar, insanlar ve tüm canlıların hücreleri bu enerjiden etkilenerek değişime uğrayacak buna bağlı olarak canlılarda bedensel bir değişim gözlenecek. Dünya zifiri bir karanlığa gömülecek.

İkinci Gün: İnsanın içindeki iç basınç dış basınçla fiziksel bir denge halindedir. Daha da yaklaşan yüksek enerjinin atmosfer basıncını etkilemesi ve basıncın düşmesiyle insanın iç basıncı fazla gelecek ve insanlar kendilerini kabarmış, şişmiş gibi hissedecekler. Güneş Dünyamızı yeteri kadar ısıtamayacak ve dünya buzul soğukları iklimine girecek.

Üçüncü Gün: İyice yaklaşan foton kuşağı atmosferde sabahın ilk saatleriymiş gibi aydınlık bir görüntü oluşturacak ve dünya sanki şafak vaktiymiş gibi loş bir aydınlığa kavuşacak.

Dördüncü Gün: Foton enerjisiyle bir çok alet yeniden çalışmaya başlayacak ve gökyüzünde yıldızlar yeniden ve eskisinden daha yoğun bir şekilde belirecek.

Beşinci Gün: Dünya içinde bulunduğu loş aydınlıktan tamamen aydınlık bir evreye yani ana foton kuşağına girecek. Bu 24 saatlik gündüz evresindeki enerji tüm canlıları zindeleştirip kuvvetlendirecek.
Altıncı Gün: Foton ışınıyla gemiler artık uzayda yolculuk yapabilecek, insanoğlunun telepati gibi telekinezi gibi psişik güçleri ortaya çıkıp insanlık süper bilince ulaşacak.

Ortaya atılan bu raporlardan sonra hayli ilgi görmeye başlayan foton kuşağı, kimi bilim adamlarına göre bilimsel bir şekilde çok ciddi araştırmalara tabii tutuluyor. Bazı kozmik bilimciler 2000'li yıllarla birlikte foton etkisine girildiğini ve bu etkinin giderek artmakta olduğu görüşünü savunmaktalar.Yukarıda anlatılan altı günlük evrenin ise 24×6 saatten oluşmadığını, her bir günün yaklaşık 100-110 yıl gibi bir dilimde gerçekleşeceğini vurgulayan astronomlar da bulunmakta. Bunlardan Kozmik bilimci Prof. Dr Ahmet Maranki bir TV programında, birinci güne 2012 yılında girileceğini ve bu dilimin 2127 yılına dek süreceğini belirtiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder