16 Ocak 2013 Çarşamba

Tevazunun nimeti

Tanrı dedi ki:

Canlarım, size olan saygımdan şüphe etmeyin ve kusura bakmayın ama "Kim oluyorsunuz da bir başkasını affetmeniz gerekiyor?" diye sormak zorundayım burada. Bir başkası sizin o affediciliğinize mazhar olmak, bunu hak etmek için ne yapmıştır acaba? Muhtemelen bazı standartlar dayatıyorsunuz siz?

Belki de biri ya da belirli bir grup insan, sizin olmaları gerektiğini düşündüğünüz gibi değil. Belki de sizin gibi giyinmeleri gerektiğini ya da sizin onlar nezdinde inandığınız biçimde konuşmaları gerektiğini düşünüyorsunuz. Bunu nereden çıkardığınızı sorabilir miyim acaba?

Başkalarının nasıl ya da ne gibi olmaları gerektiğine karar veren bir merci misiniz siz? Size soruyorum; biri size Dünyanın En Önde Gelen Otoritesi olduğunuzu falan mı beyan etti? Bunu Ben yapmadım! Öyleyse kendi kendine gelin güvey olan, görev biçen siz olmalısınız? Canım; neyin makbul, neyin trend olduğuna yönelik kanaatlerini sana kaç kişi sordu ve kaç kişi de sormadı acaba?



Hayata yönelik kişisel bakış açısı kişisel bakış açısıdır sadece. Herkes elinden gelenin en iyisini yapıyordur. Diğer herkesin de mümkün olduğunca kendi özleri, kendileri olmaları gerekir. Diğer insanların kendileri gibi olmaları için özgür kalmalarına müsaade edin. Dünyayla başa çıkmayı öğrenmelerinin yolu budur. Çok fazla şey istiyor olabilirsiniz. Bazen de insanları rahat bırakmanız, fazla karışıp kurcalamamanız gerekir.

Çocuklarımın pek çoğunun kendi kendilerine akıl vermesini gerektirecek yeterince şey vardır. Aşağı yukarı herkes diğer herkesten daha iyi bildiğini düşünür, ama siz ve diğer herkes sadece kendi bildiklerinizi biliyorsunuz sadece. Başkalarının bildiklerini bilmiyorsunuz. Bazen de kendinizi tutmak sizin için zordur; çünkü kalbinizin iyiliğiyle, gerçekten de bir başkasına yardım etmek istersiniz. Bazen de nefesinizi harcamamanız gerekir ama. Başkalarının bakış açılarına, yaşam biçimlerine eleştirel yaklaşmanız ne zaman hayırseverlik hissi vermiştir ki?

Başkalarının yaşam biçimlerindeki, yollarındaki yöntemlerindeki hatalara işaret etmenin neresi hayır, neresi yardımseverliktir? Sizin kendi standartlarınız vardır, başkalarının da kendi. Eğer başkalarını farklı standartlara uydurmanız gerekiyorsa, kendiniz adına daha kolay, uyması daha zahmetsiz olan standartlara bağlı kalmaya ne dersiniz peki? Kendinizi bu yönde bir seçime yönlendirmeye ne dersiniz? Eğer görüş sahibi olmanız gerekiyorsa, başkalarının da kendi bakış açılarını, yaşama biçimlerini öğrenmiş olduklarını anlayan bir görüşe sahip olun. Hayat öğretir. Hayat öğretecektir. Eğer siz öğretmek durumundaysanız bunu en iyi şekilde örnek oluşturarak yaparsınız, suçlayarak, kusur bularak değil.

Bu bazen zordur, çünkü sevgiden hareket edersiniz ve tüm sevgi dahilinde akıl verdiğiniz kişiyi kutsamak istersiniz. Lakin siz nasıl Bana sahipseniz diğer herkesin de öyle olduğunu unutmayın. Aklı verdiğinizden daha çoğunu öğrenmeye bakın.

Hayat, size ve diğer herkese tevazunun nimetini, tevazunun kutsamasını öğretmektedir. Tevazu kucaklayıcıdır. Tevazu içindeyken şöyle dersiniz:

"Kardeşlerimi seviyorum ve onları kucaklamayı diliyorum, bunu istiyorum. Hayat denen bu insani gayret süreci dahilinde onlara katılmak istiyorum. Eğer bir başkasında değiştirmek istediğim bir şey varsa bunun bendeki karşılığını, kendimdeki emsalini görüp önce kendi bakış açımı değiştirmeye bakarım ben. Başkalarının öğrenmesi gerektiğini düşündüğüm her ne varsa bunu ben öğreneyim. Başkalarının öğrenmelerini istediğim her şeyi ilk öğrenen ben olayım. Dünden daha fazla olmama, daha ileride olmama izin ver. ‘Ben her şeyi bilirim,' gibi bir histen muaf olayım ben, bu hissin uzağında olayım. Böylesi bir bilmişlik yeterince iyi olmadığım hissine yönelik bir maske olabilir sadece. Kendimi eleştirmek zorunda kalmamak için tüm hayatımı başkalarını eleştirerek mi geçireceğim yani? Kendimi insanlıkla olan Birliğimden ve Tanrı'yla olan Birliğimden bir daha asla ayırmayacağım. Eğer kendimi bir başkasından üstün görürsem kendimi hatalı kıstaslara bağlamışım demektir. Bu durumda kendimi yanıltmış olurum ben. Geçmişte dünyaya yönelttiğim o eski dayatmalardan vazgeçiyorum. Bugüne yeniden başlamama ve sevginin bilgeliğini öğrenmeme izin ver. Kendim olmama izin ver, herkesin de kendisi olmasına imkan tanıyayım ben. Tanrı'nın gözleriyle görmeme, Tanrı'nın yüreğiyle hareket etmeme izin ver."

Çeviren: Engin Zeyno Vural

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder